Stand up olarak anılan tek kişilik sahne performansı Türkiye’de maalesef yeteneksiz kişilerce sömürüldü. Bu filler hortumlarını, o güne kadar rahat konuşamayan paralı ama kültürsüz kitlelere hitap ediyor gibi davranıp her konuşulmasında fayda olmayan yerlere soktular. Bu kesimde (paralı, kültürsüz) katarsis etkisi yarattı. Terbiye yoksunu, üniversite öğrenimli ama eğitimsiz, beyaz ve mavi yakalı, yakasız bir güruh oluştu. Bu fillerin filmlerinin de alıcısı oldular. ABD’deki Hillbilly karşılığı herşeyden haberli ama bilgiden yoksun ablalara ve abilere satan bu tiplemeler mizahın ince çizgisini buldozerle genişlettiler. Ne oldu biliyor musunuz? Bu kalın ve küfürlü prodüksiyonlar daha çok alıcı buldu. Bir maganda kolik kadın psikolojisi yayıldı. Magandanın başrol oynadığı filmleri açık ara kadınlar satın aldı. Küfür eden adamlara kadınların keçili cevapları, tuvalet fantezilerinin sıradanlaştığı diziler piyasayı doldurdu. İstemeyen seyretmesin. Yaş sınırı konsun vb. savunmalar, “ben parama bakarım abi” anlamına geliyodu. Efendi gibi kadınlara yaklaşanlar yerine, dayak atacak sevgililerin arayışı başladı.
Evet bu kalın mizahçıların işleri moda tasarımı gibi silinirken ve ülkenin güleryüzü solarken bir kişiyi tesadüfen izledim. Temiz ve berrak bir Türkçe ile akıllı espiriler yapan, başkalarıyla değil kendiyle alay edebilen zekâsı ile öne çıkan bu genç beni yine umutlandırdı.
Kaan Sekban. Güldürürken düşündüren bir zeka ortaya çıkmıştır artık. Umarım rating uğruna kendini bozmadan çizgisini korur. Bunu yaparsa ülkemin mizah seviyesine katkıda bulunur ve o güleryüzü tekrar takınır bu güzel ülke.

