Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Deprem uzmanı Üşümezsoy’dan Papa’nın İznik ziyareti öncesi uyarı

Hristiyan dünyasının gözü, Birinci İznik Konsili’nin 1700. yılı dolayısıyla Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyaretine çevrilmiş durumda. Papa, 28 Kasım’da İznik Gölü’ndeki batık bazilikada dua etmeye hazırlanırken; deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy hem yapı hakkındaki popüler iddiaları hem de bölgenin deprem riskine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hristiyan dünyasının gözü, Birinci İznik Konsili’nin 1700. yılı dolayısıyla Papa

Papa 14. Leo, selefi Papa Franciscus’un vasiyetini yerine getirmek amacıyla, 27 Kasım – 2 Aralık 2025 tarihleri arasında Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirecek.

Programın en dikkat çeken bölümü, Papa’nın 28 Kasım’da İznik Gölü kıyısında inceleme yapacağı ve dua edeceği sular altında kalan Aziz Neophytos Bazilikası olacak.

“Konsilin toplandığı yer o bazilika değil”

Karar gazetesinden Cansu Derebeyoğlu Asil’in haberine göre, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy YouTube kanalında yaptığı değerlendirmede, 2014’te göl çekilmesiyle keşfedilen ve “Yüzyılın Keşifleri” arasında gösterilen batık bazilikanın tarihlendirilmesi konusunda önemli yanılgılar bulunduğunu söyledi.

Üşümezsoy, bazilikanın bir Apollon tapınağı üzerine inşa edildiği ve Birinci İznik Konsili’nin burada toplandığı iddialarını şu sözlerle eleştirdi:

“Bazilikanın altında yapılan dalışlarda bulunan paralar, yapının çok daha genç olduğunu; yani Konsil’den (M.S. 325) sonraki döneme, Konstantin sonrası yıllara ait olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Konsil’in burada toplandığı bilgisi doğru değildir.”

“İznik Gölü’ndeki fay ölü: Büyük deprem üretmez”

Ziyaret öncesi en merak edilen konulardan biri de bölgedeki deprem riski. Bazı bilim insanlarının İznik Gölü’nü Kuzey Anadolu Fayı’nın orta kolu olarak tanımladığını hatırlatan Üşümezsoy, bu görüşe sert bir karşı çıkış getirdi.

Sismik verileri analiz eden Üşümezsoy, söz konusu hattın aktif bir fay olmadığını, şu sözlerle vurguladı:

“Gölün içinden geçtiği iddia edilen fay, Kuzey Anadolu Fayı gibi yanal atımlı ve büyük deprem üreten bir yapı değildir. Normal (düşey) karakterli, bin yıl önceki depremden çok daha önce susmuş, jeolojik olarak ‘ölü’ bir faydır. Üst katmanlarda da bu fayın izleri görülmemektedir.”

“İznik ve Gemlik için korkulan senaryo bilimsel olarak geçersiz”

Üşümezsoy, Kuzey Anadolu Fayı’nın İznik ve Gemlik üzerinden geçen “orta kol” ya da “güney kol” modellerinin mekanik olarak mümkün olmadığını kaydetti.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Bir ana fay kırıldığında, ona paralel diğer bölgelerde aynı anda fay gelişip çalışamaz. 1999 depremi bu bölgedeki stresi gölgelemiştir. İznik ve Bursa havzasını şekillendiren asıl süreç Kuzey Anadolu Fayı’nın sıkıştırması değil, Ege Bölgesi’nden gelen açılma rejimidir. Dolayısıyla burayı 17 Ağustos benzeri bir depremle tehdit eden aktif bir KAF kolu olarak göstermek yanlıştır” dedi.