BAYBURT (AA) – Kent merkezine 45 kilometre mesafedeki Bayraktar
(Baksı) köyünde, Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepenin üzerine ressam ve
akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından kurulan müze, 2010’da
sanatseverlerle buluştu.
Çağdaş ve geleneksel
sanatları aynı çatı altında barındıran müzenin ardından Baksı Kültür
Sanat Vakfı ile kent merkezindeki Kaleardı Mahallesi’nde, “Hüsame Köklü
Kadın Eğitim ve İstihdam Merkezi” projesinin hayata geçirilmesi
planlanıyor.
Bu yıl temeli atılacak projenin,
2025’te tamamlanmasıyla yöre kadınlarının buradaki atölyelerde üreteceği
yerel ürünlerin dünyaya pazarlanması imkanı sağlanacak.
2
bin 550 metrekarelik alana inşa edilecek merkezde, ilk etapta 100
kadına eğitim verilerek istihdama katkı sağlanması hedefleniyor.
Baksı
Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, AA muhabirine, müze olarak
özellikle kadınların istihdamına büyük önem verdiklerini, yürüttükleri
projeler ve atölye çalışmalarıyla istihdam artışına katkı sağlamaya
çalıştıklarını söyledi.
Yöredeki kadınların da
olağanüstü yetenekli ve arzulu olduğunu belirten Koçan, “O nedenle biz
Baksı’da kuruluşumuzda atölyeler kurduk. Şimdi bugün bu atölyeleri
Bayburt’a taşıma günümüz. Şu günlerde temel atma hazırlığını yaptığımız
Kaleardı Mahallesi’ndeki Hüsame Köklü Kadın İstihdam ve Eğitim
Merkezi’nin projesini gündeme getirdik. Buradaki ehram, kilim
atölyelerini, el sanatlarını hepsini Bayburt’a taşıyoruz çünkü
kadınlarımız Bayburt’ta.” dedi.
Köylerde yaşayan
kadınların çeşitli sebeplerle kente yerleştiğini, onlara ulaşmak
istediklerini dile getiren Koçan, şöyle devam etti:
“Şehirde
maalesef tarla, tapan yok. Bizim burada yazın kadınlar tarlaları ekip
biçer, kışın burada atölyelerde üretirlerdi. Şimdi atölyeler bomboş
çünkü üretici orada ve gittiği yerde de bir şey üretmiyor. Bu kadın
artık yavaş yavaş mesleksiz, üretimsiz kalıyor. Halbuki o büyük yetenek,
sürdürebilirlik kapasitesi bizim kültür ve ekonomik hayatımıza yansırsa
bu olağanüstü büyük bir katkıdır. O katkıyla biz daha gelişmiş bir ülke
olacağız diye düşünüyorum. Daha insani, daha barışçıl daha paylaşımcı
bir ülke olacağız diye düşünüyorum. Onun için kadın buradayken buraya
geldik. Şimdi kadınlar Bayburt’a gitti biz de onun peşinden Bayburt’a
gidiyoruz.”
“2025’te Bayburt’tan dünyaya büyük bir marka çıkacak”
Prof.
Dr. Koçan, kadınları üreten ve yetkili bir pozisyona getirmek için
kurumsallaşma ve eğitim sürecini işletmeye koyduklarını, projenin
amacının kadını kendi birikimiyle üretime katmak ve bu birikimden yola
çıkarak bir dünya markası oluşturmak olduğuna işaret etti.
İstihdam
merkezinde aynı zamanda kadınlara yönelik bilgisayar, aile ekonomisi,
tasarım ve hijyen konularında eğitimler verileceğine dikkati çeken
Koçan, “Bir de kendi başına bir işi alıp özgün bir biçimde üretip onu
pazara sunmayı öğretecek. Kooperatifleşmeyi öğreteceğiz. Böyle büyük bir
niyeti var ve biz 2025’te üretime başlayacağız. Önümüzdeki günlerde
temelini atacağımız projeyle inşallah 2025’te Bayburt’tan dünyaya büyük
bir marka çıkacak. Bunun için malzememiz olan gelenek, motif hafızamız,
zevk hafızamız ve gelecek bilgimiz bunu şekillendirecek.” diye konuştu.
Kadın Eğitim ve İstihdam Merkezi’nin gönüllü bir proje olduğunu da vurgulayan Koçan, şunları kaydetti:
“Baksı
projesi eğer Türkiye’de benim planladığım gibi gelişirse ki gelişecek,
kadınların başardığı bir proje olacak. Bunun yönetiminde bir tek erkek
ben varım, diğerleri kadınlardan oluşuyor. Değişik disiplinlerden
kadınlar alıyoruz. Başarmış kadınlar, bilim insanları, politikacı,
ekonomist, Türkiye’nin her tarafında gönüllü olarak doğa yorumcuları
var. Organik tarıma yönelik olanlar var. Bunları hepsini bir araya
getireceğiz.”
Koçan, merkezin Fransa’daki
uluslararası organizasyonda “sivil ve kamu mimarisi” kategorisinde ödüle
layık görüldüğünü sözlerine ekledi.
Muhabir: Beşir Kelleci